Boşluk
Katran bir geceydi uyandığım sabah
Güneş yoktu
Bulmak istediğim hiçbir şey yerinde değildi
Düşüncelerim bile yoktu yanımda
Biraz hafiflemiş ama daha çok ağırlaşmıştım
Duyamıyordum yüreğinin sesini
Hissedemiyordum yüreğimdeki sevgini
Nasıl bir sondu bu, yoksa değil miydi?
Çaresizlik içinde sarıldım kimsesizliğime
boşluğa sarılır gibi
Ellerim, ellerim ulaşamıyordu sana
Beni bensiz bıraktı sözlerin
Yoktu artık bana umut veren gözlerin
Göremiyordum onları
Ben mi göremiyordum
yoksa
onlar mı yoklardı yerlerinde
Dokunamıyordum artık saçlarına
Ellerim mi yoktu benim
yoksa
saçların mı yoktu yerlerinde
Anladım ki ben büyük bir boşluğu sevmişim
kaybolur ümidiyle
Aksine büyümüş boşluk
Gözlerin; gözlerin boş bir bakışmış sadece
Sözlerin; sözlerin içi boş laflarla örülüymüş
Yüreğin dolduramayacağım kadar büyük bir boşlukmuş
Ve ben bir boşluğu sevecek kadar sarhoşmuşum
Ayılamamışım bu zaman kadar
Nedir peki diye sorduğum zaman
sarhoşluğumun ardından acı kahve etkisi yapan
İçi doldurulamayacak bir boşluğu sevmek
içini boşaltmaktan öte ne kazandırır ki insana
Güzellik adına beslediğin ne varsa
hepsinin bir boşlukta kaybolmasını kim ister ki
Ya da sadece isteyebileceğini zannedersin
İçi boş ruhsuz bir et yığını olmak,
Bir ceset misali dolaşmak
insanların arasında
Hissetmemek
hiçbir acıyı, mutluluğu, hiçbir duyguyu
Sonra görürsün ki bütün bu yazılanlar da
o büyük boşluğun küçük bir parçası
Ve sonlandırırsın yazıyı boşluğa
yeni bir boşluk eklememek için
Çaresizce çekilip bir köşeye
ağlamaktır sana düşen
ağlarsın da
Mustafa ALTUNAY
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com