KURŞUNU YARALADIM
KURŞUNU YARALADIM
Yitirdin mi yüreklenmeleri çoktan
Beyazıt meydanında
Taksim´de bir kilisede
Kurşunu yaraladım
Beş yıl sonra uğradığım
Unutulmuş sokakların
Bir sıcak dost selamı kalan
Kurşunu yaraladım
Noktalanınca sevdalar
Dün kolkola yürüdüğümüz
Ey hüzünler
Boynunuz kıldan incedir
Duvarların diplerinde
Kurşunu yaraladım
Kurşunlanmış resimlerde
Siyah beyaz kurutulmuş kan izleri
Ölümsüzlüğü değilmiydi ölenlerin
Gençlerimizin ölümü sevdiği ülkede
Sevgiyi yaşamadan
Elele tutuşamadıklarında
Kurşunu yaraladım
Sırasını beklerken köşebaşında vurulmayı
Kız utanmıştı ilk öpüldüğünde
Gülümsemesi aldü yürüdü günün
Duvardan dışarı uzanıyor sarmaşık
Ne yaş gelsin, ne kan yüreğimden
İsterim mavilikleri gözlerimin olsun
Kurşunlanınca nasıl düşer tohum
Yüreğim koydur sığ denizlere vurmuş
Dolaşır kanım baktıkça sana
Yüreğim Bodrum´lu
Tel örgüler, demir sürgüler
Kurşunu yaraladım
?ocuklar halay çeksinler
Sevdalansın gökyüzü
Değişmeli toprak
Çocukluğunu yaşayasın ormana koşarak
Gör neler olacak
Duy neler olacak
Sor neler olacak
Anamın çığlık sesi duyulmasın
Çığlığımla susturacağım çığlıklarını
Kurşunu yaraladım
Uykusuz gecelerde
Kavuştum karanfillerden
Çalınnmış mutluluğa
Kurşunu yaraladım
Ölümle yanyana olduğumda
Sordum beyaz bir martıya ölüm adreslerini
Kanatları az önce yaralanmış
Gözlerinde pankart
Gözlerinde bildiriler
Kurşunu yaraladım
Bir eylül sabahını
İnsanları sevgi ilişkileriyle düşünürken
Biliyorum ne sigortası var
ne emekliliği var bu işin
yusuf uygar
yusuf uygar
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com