EN ESKİ GARİPLİĞİM
Beni çöl güneşi ile yargılama
Yıkık sur diplerinde bağlama kollarımı
Ayaklarıma nemli mahzenlerde pranga vurma
Gözlerime mil çekme hür rüzgarın dağlarında
Beni korkutma dişleri dökülmüş cadılarla
Baharsız bırakma gelinlik kızlarımın saçlarını
Çocuklarımın bahçelerinde pusatlarını yükseltme
Dolaştırma çelik paletlerini sert ve acılı
Geceye şarkı söylediğim yerlerde
Ney sesinde inler en eski garipliğim
Sonra asırlar geçer üzerinden
Bir asır taze gözyaşları ile ağlar
Ve öfkesini püskürür akışkan lavlara
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-