Kelepçeler; âh o kelepçeleri taktigin ellerim
matemin hüzünlü ekseninde dönüyor ha bire.
Kulaklarimda bir mâhkumun sessiz iniltileriyle,
yalinayak; bosluklarda ilerliyorum sensizlige.
Nereye gider bu yolun sonu, nereye çikar?
Bu gönül bu kesmekesten ne zaman bikar?
Kelepçeler; bilinmez yollarin garip yoldasi
ve korkular; heyelan gibi gelmekte üzerime.
Bir sona yaklasirken, bir sondan kaçisi,
temsile özenmekte ayriligin soguk haliyle.
Kelepçeler; sanki bileklerimde izi kalmis.
Yanaklarim hâlâ islak; lâkin gözlerim akmis.
Hiçkiriklarin âh-ü figâni sarmis da olsa,
benimle gülen, benimle aglayan güller solmasa.
Kelepçeler; titreyen ellerimde benimle tutsak.
Bir ayriligin.. yikimin.. ve ihtimalin sahidi.
Suskun dudaklara yazilan izdirabin kitabi.
Sayet varsa, kavusmanin, sabahsiz gecesi
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-